22 Temmuz 2011 Cuma

YANLIŞ ALARM!


Bu mu Fenerbahçe ruhu, bu mu tepkimiz, bu mu desteğimiz... Yanlış alarm... Kabul edelim, aslında çağrılan Fenerbahçe ruhu bu değildi! Ama her konuda olduğu gibi yine bir şeyleri elimize yüzümüze bulaştırdık.

Yeri ve zamanlaması muhteşem ayarlanmış bir hazırlık maçıydı Shaktar Donetsk maçı. Yönetim için, takım için, taraftar için, kısacası tüm camia için birlik mesajının verileceği kritik bir andı. Hem de sadece Türkiye'ye değil, tüm dünyaya haykıracaktık tepkimizi.

Kimse Shaktar Donetsk için gitmedi stada ya da Niang, Emre, Gökhan ve daha nicelerini görmek için. Amaç; taparcasına renklerine gönül verilmiş takıma zor gününde destek olmaktı. Gereken yapıldı, insanlar çığ gibi aktı stada. Hazırlık maçı olmasına rağmen rakibi bile şaşırtan bir kalabalık vardı tribünlerde. Bugüne özel tasarlanmış t-shirtler giyildi, pankartlar asıldı, maskeler takıldı, tezahüratlar son ses patladı gırtlaklarda. Her şey süperdi ta ki bir yere kadar...

Soruşturmanın başından bu yana bazı gazetelerin, televizyonların yaptığı yersiz haberler, güvenlik güçlerinin sızdırdığı fotoğraflar, daha hiçbir ciddi delil ortada yokken, zaten psikolojik olarak bir alt lige düşürülmüş taraftarı şişirdikçe şişirdi. Tepki verilecekti, haklıydı insanlar... Çünkü çok doluydu, haykırmak istiyordu sisteme olan tepkisini. Haykırdık, ama yine abarttık, dedik ya elimize yüzümüze bulaştırdık.

O sahada yıllarını Fenerbahçe'ye vermiş kaç fotomuhabiri vardı kim bilir ya da her yazısında Fenerbahçe'ye destek olmaya çalışmış kaç muhabir! Biz fark etmeden bu yolda bizimle yürüyen birçok yoldaşımızı da taşladık dün akşam. Ayıp oldu hem de çok... Tepki her zaman sürecek, sürmeli de. Ama asla taşla, sopayla değil...

Evet, yaşam bitecek, destek asla! Darağacında olsak bile yine son söz Fenerbahçe olacak! Ama şunu unutmayalım, dün akşam öfkeyle kalktık, zararla oturduk. Geçtiğimiz sezon şampiyonluk yolunda ceza almayalım diye gösterdiğimiz sabrı, bir kalemde siliverdik...

Çağırmayın bizi, evde yokuz...