6 Aralık 2012 Perşembe

Fenerbahçe 0-3 Mönchengladbach




'Vakit buldukça yazıyorum' demek bu olmamalı tabi ama artık daha fazla vakit ayırmak istiyorum blog için, bakalım…

Her ne kadar memlekette o hava 'yaşanmasa ya da yaşatılmasa da' Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi'nde önemli bir başarı göstererek grubunu son maçlar öncesinde lider bitirmeyi garantilemişti. Son maçta Almanya'nın köklü ama eski günlerini mumla arayan Mönchengladbach'ı sahasında  ağırladı. Sezonun bu ağır temposunda her maça neredeyse belli bir 11'le çıkan Sarı-Lacivertliler, fırsat bu fırsat diyerek ağırlıklı olarak yedek ve genç oyunculardan oluşan bir takımla sahaya çıktı.

Mönchengladbach Maçı 11'i                     Kayseri Maçı 11'i

 

Kadrolara baktığımızda insan biraz aldanıyor. Çünkü baktığınızda her mevkiinin bir alternatifi varmış gibi görünüyor. Tabi bu birçok takımla karşılaştırdığınızda bu çok çok iyi bir durum. Yalnız bu maç ile birlikte Fenerbahçe'de hem maç eksiği, hem mental eksiklikleriyle yedek kadronun görev verildiğinde çıkıp oynayamayacak halde olduğunu gördük.

Mert Günok kalesinde 3 gol görmesine rağmen iyi bir kaleci. Fenerbahçe'de kalecilik mevkiinin kutsal ve özel olduğu söylemeye gerek yok. Sırası gelen kadroya girer ve o vakitten sonra alır götürür. Çok çalışma ve sabır o formayı getirir.

Sakatlıktan kurtulan Egemen, hazır sayılır ancak Bekir’in önlenemez yükselişi devam ediyor takımda. Ancak şunun altını çizmek lazım, Bekir’den de bir Ferdinand, Maldini beklemek, hadi vazgeçtim bir Lugano olmasını beklemek olmaz. Oldukça çalışkan, görevini yapmaya çalışan bir futbolcu olduğunu biliyoruz ama o mevkii iyi bir Egemen’i hak ediyor. Kaldı ki Egemen’de o bölgede ‘Bi Alex değil’ J

Şu takımda düşündükçe kafamın bir türlü almadığı adamlardan biri Serdar Kesimal’dır. O bölgede iyi oynama potansiyeli olduğunu zaten biliyoruz. Ancak neden bu kadar formsuz neden bu kadar fizik ve mental olarak hazır değil anlayamıyorum. Takıma ilk geldiği zamanki durumunu hatırlarsak gerçekten hazır bir Serdar Kesimal bence Bekir ve Egemen’i keser, ama sonuç ortada!

Orhan Şam ise bu takımda gerçekten ancak böyle maçlarda Gökhan Gönül’ün yerini alabilir. Sağ kanatta yaptığı kademe hataları –tabi maç eksiği olduğunu da göz önünde bulundurarak- hiç iyiye işaret değil. Sakatlık olmazsa sağ bekte Türkiye ligiyle kısıtlı kalır Fenerbahçe’de.

Özgür Çek bence bu maçta gençlerin en iyisiydi. Sadece ihtiyacı biraz daha cesaret ve sabır. İyi çalışarak o bölge için gelecek zamanda formayı kapabilir. İyi bindirmeler, zamanında müdahaleler ve orta istatistiği ile fena değil.Yani Fenerbahçe'nin iyi bir sol beki yetişiyor. Ama bu takımın bu tip maçlara çok ihtiyacı var. Ancak şartlar ortada. Her maça kazanmak için çıkıyorsunuz. Yoksa manşetler ne hale geliyor görüyoruz. 

Takımda özellikle gözlerin hep üstünde olduğu bir adam var, o da Recep Niyaz. Kumaşının ne kadar kaliteli olduğunu anlatmaya gerek yok. Daha 17 yaşında. Oynama şansı yakaladığı her maçta sahada gösteridiği azimle kendini sevdiriyor. Bu takımda iyi işler yapacak gibi. Ama sabretmek lazım. Bu maçta fizik olarak çok etkisiz kaldı. Tecrübe de çok önemli tabi. Ama daha çok erken. Fenerbahçe gibi bir takımda 17 yaşında Avrupa maçında sahne alıyorsunuz, kolay değil.. 

Krasiç ve Bienvenu… Onları da değerlendirmek gerekir tabi. Krasiç belli ki daha da iyi olacak. En azından şu haliyle istekli olduğunu gösterdi. Şans buldukça form grafiği artar. Yıldız bir oyuncu, takımın ona, onunda takıma ihtiyacı var. 

Yalnız ben Bienvenu’ye bir şey diyemiyorum ne yazık ki… Buradan alalım, PTT 1.Lig’de bir takıma verelim, asla ama asla sırıtmaz. Fazla gelmez, eksik kalmaz. Ama neden Semih yerine 11’de olduğunu düşündüğümüzde, sonuçta bir Avrupa sahnesi, belki oynatıp en azından üçe beşe bakmadan birilerine satmak da olabilir niyet J

Selçuk’a yorum yapamak istemiyorum artık J  Seveni çok, ama bana sorarsanız asla bu takımın oyuncusu değil. İyi adamdır onu bilemem ama bence öyle…  Bu takımda aldığı para ile okullar dikerim, nice çocuk okuturum.

Stoch..  Aykut Kocaman’ında maç sonrasında söylediği gibi, bu yoğun maç temposunda oynadığı vakit göz önünde alınarak daha fazla yorulmaması için kenara geldi. O çıkmasa da Bienvenu çıksa? Semih girerdi belki oyuna. Onlara katılıyorum ama, oyun durup saha kenarındaki tabela kalktığında forma numaranızı gördüğün an çıkacaksın. Tepki bir yere kadar anlaşılır ama şu kurtlar sofrasında bu kadar fazla. Hele bir de takım arkadaşınıza tepki vererek çıkmak olacak iş değil. Genç adam, yontulacak belki ama muhtemelen devre arası ya da sezon sonu gidici gibi gözüküyor zaten.

Mehmet Topal’ı unutmadım… Görev adamı! Formsuzdu ama olur o kadar J Not: Dayımın oğlu değil

Şöyle bir maçta yenmek yenilmek hiç önemli değil.

Kadrolara baktığımızda Mönchengladbach da yedek ağırlıklı bir kadro ile sahadaydı ama disiplinden ödün vermedi. 15. dakikadan itibaren toparlandı, art arda gelen iki golle işi bitirdi. Fenerbahçe de yediği 2 golden sonra toparlandı ancak faydası olmadı tabi ki.

Yedek ve genç oyuncuların forma şansı bulması çok ama çok önemli. Fakat takımı neredeyse 11’e 11 değiştirerek ve hiç birlikte oynamamış bu insanları Avrupa maçında sahaya sürerek, olası mağlubiyetle yüz yüze bırakmak… Bu insanları baskı altına itmiş olmaz mı sanki?  Bu takıma ne Aykut Kocaman tek başına yetebilir ne de Aziz Yıldırım. İyi bir psikolog ekibi desteğiyle moraller üstte tutulmalı, mental olarak takım ayakta olmalı.Bugün en azından bunu gördük!

Önemli olan bu oyuncuları sahada görmekti, erdik muradımıza. Elbette eksikler ve hatalar olacak. Ancak kulübe hala düşündüğümüz gibi kaliteli ve hazır değil. Ara dönemde transfer mutlaka olmalı.

En kısa sürede yeniden yazacağımı umut ederek bırakıyorum şimdilik..