31 Mart 2012 Cumartesi

Yönetim uyuma taraftara sahip çık!



Biliyorum çok büyük sorunlar var başında,
Biliyorum tarihinin en zon günlerini geçiriyorsun,
Ve biliyorum bu bir savaş ve sen dik kalmaya çalışıyorsun
tüm tuzaklara, tüm darbelere rağmen...

Şanslısın, dünyanın hiç bir yerinde yoktur böyle bir taraftar...

Her şeyin farkında olan ve desteğini sonsuz kılan..
Sen nereye gidersen git, seni asla yalnız bırakmayan
10 Temmuz'da 10 Binlerce kişi yola koyulan
Çoluk çocuk demeden biber gazına maruz kalan,
Kadıköy'deki mitingde dosta düşmana birlik mesajı veren,
Tüm olanlara rağmen stada akın eden,
Kaldırımları tribüne çeviren,
Sadece erkekler mi, kadın taraftarıyla da dünyaya adını duyuran,
Deplasmanda işkence gören,
Yüzlerce kilometre yol gidip, elinde biletiyle çaresiz kalan
Siyaset malzemesi edilen,
Aklı sıra milletvekillerince aşağılananmaya çalışılan
Kendinden olmadığı için, "Ulusalcı, Ergenekoncu" gibi etiketler vurulan,
Mahkeme kapılarında günlerce, saatlerce yöneticilerini bekleyen bir taraftar bu!..

Evet, şanslısın...

Sen de biliyorsun,
bu yıl şampiyonluk gelmese de,
mahkemeler daha uzun zaman sürse de
peşini bırakmayacak bu Sarı-Lacivertliler...

Ama işte bir sorun var!
İlk günden beri senin yanında olmaya çalışan taraftarın
Artık bir teröristten farksız bazıları için.
Nereye gitse ardında joplar, biber gazları...
Unuttuk mu 'gerekirse mermi kullanın' diyenleri...
Unutmadık, unutmayacağız...

Ama...
Her fırsatta desteği için teşekkür ettiğin 'örgüt üyelerin'
Her fırsatta dayak yiyor, haberin var mı...

Adliye kapısında saatlerce çalışan panzer motoru,
Birazdan yapacaklarını haber veriyordu dün akşam,
Zabıtalar işportacıları kovuyor meydandan
"Bak birazdan temizlik yapılacak, ıslanırsınız" diyor...

Güç uyguluyorlar önce beyinlerde,
Sonra da bedenlerde...

Evet, Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütüdür
Fenerbahçe...
Ancak 'örgüt üyeleri'ne de sahip çıkılması lazım değil mi?
Bunca desteğe rağmen kalkan bu joplara, biber gazlarına
en azından bir dur diyin artık!


20 Mart 2012 Salı

Neden şaşırıyorsunuz ki?



PFDK, geçtiğimiz hafta oynanan müsabakalarda yaşanan olaylar nedeniyle cezayı kesti. Fenerbahçe'ye 2 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama (Bayanlar ve çocuklar) ve 135.000 TL para cezası verildi.

Neden şaşırıyorsunuz ki, normal şartlarda verilmesi gereken ceza bu deği mi! Kurallar bunu söylemiyor mu? Maç öncesi küfür edersek, bir maç ceza gelir demedik mi? Dedik ve geldi. Sahaya madde atıldı, Fatih Terim'in kafası yarıldı falan filan... Bir maç da oradan gelmeyecek miydi, geldi... O yüzden verilen cezaya bu yönden tepki vermek anlamsız.

Ancaaaaak, ortada belli bir standartın olmaması konusunda hem fikiriz... "Sen bunu yaptın bu oldu, ben yaptım bak b.k oldu" demek yerine, anlayalım artık, başka bir şey var bu sene!

Aşile basma, kafa atma, sahada adam bıçaklama, tribünden aşağı adam atma, sahaya rakı, viski şişesi atma... Aynı olmayacak bu sene işte, neden anlamıyorsunuz!!!

Durmadan söyler oldum, birileri bu konuya el atmazsa ortalık daha da karışacak... PFDK bu kararlarını bir standarta oturtulmalı. Herkese aynı cezayı vermeli, caydırmalı...

Fenerbahçeli, tepki kendi aldığın cezaya değil, sen onu hak ettin... Asıl tepki bugüne kadar yaptığın gibi, sisteme... DEVAM...

Sow'un golü İspanyol basınında!




İspanya'nın en önemli spor gazetelerinden biri olan Marca, haftanın en güzel gollerini, en güzel hareketlerini, en tartışmalı pozisyonlarını bir araya topladı. Videoda uzun zaman sonra golle buluşan Torres'in yanı sıra, Fenerbahçe-Galatasaray maçında Sow'un attığı muhteşem gol de var.

Ayrıca Real Madridli oyuncuların, Barcelonalı Abidal'a geçireceği operasyon öncesi verdikleri destek ve geçtiğimiz günlerde saha içinde kalbi duran Muamba için sahaya "Pray for Muamba" yazısıyla maça çıkan Chelseali oyuncuların muhteşem görüntüleri de var...



19 Mart 2012 Pazartesi

O çaresiz bakışlar...

İspanya La Liga'da Real Madrid, sahasında ağırladığı Malaga ile 1-1 berabere kaldı... Tabi ki de maçtan akıllarda kalan tek şey, Cazorla'nın golü ve Casillas'ın o golü bu çaresiz bakışlarla izlemesi oldu...





AHLAK FARKI ve EĞRİ DİREK



Maç bitti, üzerinden 2 gün geçti. Fenerbahçe, Kadıköy'de yenilmezlik serisini sürdürdü, Galatasaray bir kez daha galibiyet alamadan döndü.

Bir tarafta şampiyon olmuşcasına sevinen Galatasaray, diğer yanda yanlış hesaplar yüzünden galibiyetten olan Fenerbahçe... Yine de mücadeleden dolayı teşekkür etmek lazım iki takıma da.

Ama gelin görün ki, bazen öyle şeyler yaşanıyor ki aldığın keyfi burnundan getiriyor. Koskoca bir kulübün yöneticileri, yıllarını işlerine vermiş gazeteciler öyle şeyler söylüyor ki, akıl artık anlamakta zorlanıyor ve iflas ediyor.

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'dan başlayalım...

Yaptığı açıklamalar yüzünden Galatasaraylılar sever, Fenerbahçeliler nefret eder kendisinden... Gerçi sadece futbolda değil ki, bu ülkede senden olmayan hep kötü, hep kaka... Kutuplaşmaktan, ayrışmaktan, öteki olmaktan sıkılmadık ki....

Son maçta sahaya atılan cisimler, Galatasaray ahlakı ile Fenerbahçe ahlakı arasındaki farkı ortaya koyuyormuş... Ali Sami Yen'de, TT Arena'da böyle şeyler olmazmış. Sahaya bir şey atmak ne kelime artık küfür de yokmuş! Şimdi uzun uzun anlatmayacağım. Arena'da atılan "RAKI" şişesi, İnönü'de atılan "Viski" şişesi, Kadıköy'de atılan bayrak sopaları bozuk paralar... Hepimiz aynı b.k değil miyiz? Seni o yaptıklarınla diğerlerinden ayıran, farklı kılan ne?

Bunlar aynı kirli zihnin ürünü değil mi? O attığı maddenin zarar verici, delici, yaralayıcı, öldürücü madde olduğunu bilmiyor mu bu insanlar. Arena'daki ile Kadıköy'deki, İnönü'deki arasında ne fark var!

Beni rahatsız eden böyle insanların taraftarına şirin gözükmek için yaptığı açıklamalar. Bir de ahlakı öğretmeye çalışan kişinin iş hayatında yaptıklarnı bilmesek tamam diyeceğiz ama, nerde?..

Benim derdim taraftarla... Çünkü ben takımdan çok, taraftarı takarım kafaya. Milyon dolarlar kazanan futbolcu değil de, cebindeki harçlığı biriktirerek maç bileti alan adam benim için önemli olandır.

Kaç yaşına gelmiş adamlar seni kullanıyor, seni salak yerine koyuyor, biz ahlaklıyız, biz temiziz, siz kirlisiniz diyor ya, alkış kıyamet, "helal sana be başkan, yine koydun lafı gediğe" oluyor...

Bir Allah kulu da demiyor ki, "Ya başkan bi sus"...

Bu ülkede futbol sahalarını geç, salonlarda bile artık var şiddet! Geçen yıl final four'da olanları unuttunuz mu? Sahada adam bıçakla, tribünden adam at, rakı şişesi fırlat. Bir de rakı şişesi fırlatan kişiyi hasır altı et.. Sonra da gel, ahlaktan bahset... Taraftar böyle saf olmaya devam ederse, ki öyle gözüküyor, bu komedi böyle sürer gider...


Bir diğer konu ise Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın eğik kale direkleri... Bunu yazan adam bir gazeteci. Türkiye'nin en büyük spor gazetelerinden birinin çalışanı. Milyonlarca insana hitap eden biri yani. Son dakikada Baros'un şutu direk eğri olduğu için gol olmamış. Direk eğri olmasaymış, top direğin içine çarpar ve ağlara gidermiş...

Meslek adına mı utanalım, taraftar olarak bunları ciddiye alacak kadar "cahil" olduğumuza mı! Adam seninle, benimle dalga geçiyor. Haberin altına imza atıyor ve adından söz ettirmek için saçmalıyor... Sanki Fenerbahçe aynı kaleye atmadı golü.... Böyle aşağılayıcı bir şey okumadım ben hayatımda...

Bir gazeteci olarak, ayrıca bir taraftar olarak utanıyorum... Bu cahillikten sıyrılmamız lazım, hem de hemen...

16 Mart 2012 Cuma

Avrupa'da çeyrek final kuraları..


Hafta içi oynanan Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçlarının ardından, adını çeyrek finale yazdıran takımların rakipleri belli oldu . İsviçre'nin Nyon kentinde yapılan kura çekimlerine göre;


Şampiyonlar Ligi
Apoel  - Real Madrid
Marsilya - Bayern Münih
Benfica - Chelsea
Milan - Barcelona

* Maçlar 27-28 Mart 2012 tarihlerinde oynanacak...



UEFA Avrupa Ligi

AZ Alkmaar-Valencia
Schalke 04-Athletic Bilbao
Sporting Lisbon-Metalist Kharkiv
Atletico Madrid-Hannover 96

** İlk maçlar 29 Mart, rövanşlar ise 5 Nisan'da oynanacak...



13 Mart 2012 Salı

AYKUT KOCAMAN ve İSTİKRAR


Futbol başka bir şey...

Sevgiyi, saygıyı, aşkı, iltifatı, nefreti, kini, hakareti hepsini duyabileceğiniz, yaşayabileceğiniz bir ortam burası...

Gün gelir küsersin, gün gelir haykırırsın sevgini tezahüratlarla... Gün gelir rakibini kucaklarsın, gün gelir küfür kıyamet gidersin! Böyle bir ortam işte burası!

Taaa küçük yaşlarda aklının bir köşesine düşer renklerin uyumu... İster evde ister bir kahvehanede, geçersin televizyonun başına izlersin gönül verdiğin takımı. Mahalle maçlarında her seferinde biri olursun, onun gibi gol atmaya çalışır, onun gibi sevinirsin. Benim çocukluğumda da iki adam vardı. Biri Rıdvan, diğeri Aykut... İlk onlar oldum ben! Futbola saygıyı da sevgiyi de ilk onlarda gördüm!

Babam hasta Galatasaraylıydı benim. Futbol delisiydi! Aynı zamanda Denizlispor yöneticilerindendi o zamanlar. Deplasmanları kaçırmaz, takımı yanlız bırakmazdı. Pazar sabahları da ablamla beni alır, stada götürür spor yapardık beraber. Futbol aşkı bende çocukluktan yani :) Denizlispor alt yapısında 5 yıl top oynadım, lise yıllarına gelince okuma telaşına kapılıp vazgeçtik o yollardan. Yoksa iyi bir futbolcuydum hani :)  Sonuç olarak, biz de dede mesleğine, gazeteciliğe baş koyduk...

Ben 6 yaşımdayken rahmetli oldu babam. Galatasaraylı mı, Fenerbahçeli mi savaşı içinde büyüdüm. Çünkü ablamda Fenerbahçeliydi... Ne baba takımından ne de içteki gerçek sevdadan vazgeçebildiğin günler yani... Fakat günler geçtikçe top oynamayı öğrendim, öğrendikçe ilerledim, ilerdikçe birileri olmaya başladım. Zaman geçmiş bir bakmışım Rıdvan, bir bakmışım Aykut olmuşum... O zaman fark ettim her şeyi...

Neyse... Golleriyle büyüdüğüm, maçlarda o olduğum adam Fenerbahçe'nin başında şimdi... Geçirdiği kötü günlerin ardından, nasıl da yaşlanmış öyle... İlk imza attığı günle bugün çekilen fotoğraflara baktığınızda anlarsınız zaten her şeyi... O ağaran saçların hesabını ödetecek inşallah :)  Futbolculuğuyla, teknik adamlığıyla Türk futbol tarihinde en çok saygı duyduğum adamlardan biridir Aykut Kocaman! Sonuç olarak imza atıldı, bir aksilik olmazsa 3 yıl daha Fenerbahçe'de Kocaman...

İSTİKRAR...

Daha önce de bu blogda yazmıştım... Türk futbolunda hep aradığımız şey değil miydi istikrar. Yıllar yılı Manchester United ve Alex Ferguson örneği vermedik mi bu konu açıldığında! İşte şimdi tam zamanı... Yumruk gibi kenetlenmiş camia, uzun süre arkasında olmalı Aykut Kocaman'ın... Ne olursa olsun kalmalı bu takımın başında. Hem o, hem takım, hem yönetim, hem de taraftar bu sabrı gösterdikçe herkes yeni bir şeyler öğrenecektir. Camia olarak şu süreçte kendi içinde laf anlayabilir, anlatabilir bir kıvama gelen Fenerbahçe, bunu da anlatabilir herkese!..

Bu istikrar isteği sadece Fenerbahçe için değil, Türk futbolu için bir fırsat! İstikrar her şeyin temelinde yatar... O oldukça başarı da gelecektir...Sonuçta her şeyin şampiyonluk olmadığını öğreneli çok oldu bu camia... Şampiyon olamasa da ikinci oldu, kupayı alamasa da finale adını yazdırdı... Asıl başarının bu olduğunu öğrendik çok şükür! Fenerbahçe'yi diğer takımlardan ayıran da bu oldu zaten! Hedef, istikrar, istikrar, istikrar...

Biz onu attığı gollerle, kulübe duyduğu saygı ve sevgisiyle, abartısız sevinçleriyle, tribünlere oynamamasıyla, ilk günden beri sergilediği dik duruşuyla sevdik... Aykut Hoca, uzun yıllar kal bu takımın başında!


7 Mart 2012 Çarşamba

Real Madrid'in efsane 11'i!



Marca Gazetesi'nin internet sitesi olan marca.com, okurlarına kuruluşunun 110. yıl dönümünde Real Madrid'in efsane 11'ini seçtirdi. Büyük ilgi gören ankete 9 saatte 157.000'den fazla kişi oy kullandı...

Önce adaylar...

Kaleci:
Casillas, Zamora ve Betancourt

Defans:
Roberto Carlos, Hierro, Ramos, Camacho, Sanchis, Santamaria, Salgado, Chendo ve Marquitos

Orta Saha
Zidane, Puskas, Redondo, Michel, Pirri, Gordillo, Souk, Stielike, Martin Vazquez, Molowny, Velazquez ve Riyali

Forvet
Di Stefano, Raul, Cristiano Ronaldo, Ronaldo(orjinal), Hugo Sanchez, Juanito, Butragueno Gento, Amancio ve Kopa

Sonuç ve aldıkları oy sayısı ise resimdeki gibi...
Casillas, Roberto Carlos, Hierro, Ramos, Redondo, Zidane, Michel, Puskas, Di Stefano, Raul ve Cristiano Ronaldo

Kupada 4. tur eşleşmeleri...




Ziraat Türkiye Kupası'nda 4. tur eşleşmeleri belli oldu... Seri başları olarak Fenerbahçe,
Trabzonspor, Bursaspor, Beşiktaş, Kayserispor, Eskişehirspor, Galatasaray, Karabükspor takımları, 2. torbadan gelen Bugsaş, MP Antalyaspor, Boluspor, Kasımpaşa, İstanbul BŞB, Sivasspor, Samsunspor, Ç.Rizespor takımlarıyla eşleşti...

Yapılan kura çekimlerinin ardından,

Boluspor - Beşiktaş
Eskişehirspor - Kasımpaşa
MP Antalyaspor - Trabzonspor
Fenerbahçe - Samsunspor
Çaykur Rizespor - Karabükspor
BugsaşSpor - Bursaspor
Galatasaray - Sivasspor
Kayserispor - İstanbul BŞB

Genel olarak bakıldığında eşleşmeler olumlu yönde... Beşiktaş bu karışık takvimde bir de Boluspor'a konuk olacak. Bence favori Beşitaş ama yine de dikkatli olmak lazım. Eskişehir sahasında Kasımpaşa'yı çok kolay olmasa da geçecektir. Trabzonspor içinse MP Antalyaspor maçı kolay maç olmayacak. Antalya'nın ofans gücündeki eksikler ibreyi Trabzonspor'a doğru çevirse de maçın deplasmanda oynanacak olmasını unutmamak lazım!

Çaykur Rizespor, sahasında Karabükspor'u ağırlayacak... Bence çok sağlam bir mücadele olur. Kesinlikle izlenmeli... Bursaspor da Ankara'ya BugsaşSpor'a konuk olacak. Orada alnının akıyla çıkar zaten! Galatasaray, geçtiğimiz gün zorlu hava koşullarına rağmen deplasmanda 4-0 gibi net bir skorla devirdiği Sivasspor'u bu kez evinde ağırlayacak. Skor aldatmasın, geçen maçın ilk yarısında Sivasspor'un yakaladığı fırsatlara bakarsak yine zor ve güzel bir mücadele olur! Kayserispor ise, Kadir Has Stadı'nda İstanbul BŞB'yi konuk edecek... Bu eşleşmeden Belediye çıkar ama Kayserispor gibi takımlar Avrupa aşkına bu turnuvalara asıldığı için dengeler değişebilir...

Ve son olarak Fenerbahçe - Samsunspor...

Şubat ayının başında Samsun deplasmanında 3-1 mağlup olan Fenerbahçe, bu kez kendi sahasında ağırlayacak rakibini. Gekas'ın harikalar yarattığı maç, Fenerbahçe cephesi için adeta kabus olmuştu. Ancak inişli çıkışlı bir yol izleyen Samsunspor'un Kadıköy'de şansı yok! Sarı-Lacivertli takım bileti rahat keser... Unutmayalım... Bu kupa büyük takımları özellikle Avrupa'ya gitme konusunda bu yıl daha çok ilgilendiriyor. Güzel maçlar olacak... Haydi hayırlısı...